Demokrasi Mücadeleleri ve Polis: Atina Örneği

Atina polis’i Sparta’nın tersine, ticaret sayesinde zenginleşmiş bir şehirdir. Polis’in siyasal haklara sahip nüfusu, yani yurttaşları dört ana sınıfa ayrılmıştır. Bunlar eu­ patrides (iyi doğmuşlar, soylular), geomeres (küçük çiftçiler), demiurgos (zanaat­karlar) ve thetes’ler yani emekçiler, en yoksullardır. Ayrıca özgür olmakla..

Demokrasi Mücadeleleri ve Polis: Atina Örneği
Yayınlanma: Güncelleme: 19 views

Atina polis’i Sparta’nın tersine, ticaret sayesinde zenginleşmiş bir şehirdir. Polis’in siyasal haklara sahip nüfusu, yani yurttaşları dört ana sınıfa ayrılmıştır. Bunlar eu­ patrides (iyi doğmuşlar, soylular), geomeres (küçük çiftçiler), demiurgos (zanaat­karlar) ve thetes’ler yani emekçiler, en yoksullardır.

Ayrıca özgür olmakla birlikte yurttaş olmadığından, herhangi bir siyasal hakka sahip olmayan, çoğunlukla ticaret ve zanaatla uğraşan yerleşik yabancılar, yani metoikos’lar ve köleler nüfusun diğer ana parçalarını oluşturmaktadır.

Atina’da İÖ VII. yüzyıla gelindiğinde, kral­lık tümüyle tasfiye edilmiştir. Ancak topluluk hâlâ thesmoi’ye göre, yani tanrısal kökenli, kutsal olduğuna inanılan, sözlü, geleneksel yasalara göre yönetilmektedir.

Ancak bu yasaların giderek soyluların elinde tekelleştiği ve Atina zenginleşip ge­ liştikçe yeni gereksinimlere karşılık veremediği açıktır. Bunun bir örneği İÖ 630 yılına doğru Atinalı Kylon’un soyluların iktidarını devirerek tiran olma girişimidir. Bu girişim başarıya ulaşmamıştır ama artık yeni bir siyasal düzenlemenin gerektiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine İÖ 621’de ünlü Drakon yasaları hazırlanmıştır. Bu yasalar aslında eski kabile hukukunun soyluların çıkarlarına uygun olarak yazıya geçirilmesinden başka bir şey değildir. Ama yasanın yazılı hâle gelmesi bile önemli bir değişimi işaret etmektedir. Artık thesmoi yerini, insan yapısı, yazılı, erişilebilir ve tartışılabilir, değişime açık yasalara, yani nomoi’ye bırakmaktadır. Ancak Drakon yasaları iç karışıklıkları ortadan kaldırmaya yetmez; bir başka yasa yapıcı Solon İÖ 594’te görev alır.

Tiran: Lydia kökenli bir sözcüktür. Tiran, günümüzde özellikle yönetimini baskı ve eziyet sayesinde sürdüren yöneticilere denmektedir. Oysa Yunan dünyasında tyrannos, iktidarı mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir biçimde ele geçirmiş kimseleri nitelemektedir. Tiranlığın olumsuz içeriği öne çıktıkça, tiranların öldürülmesi, yani tyrannicide genellikle olumlu bir eylem olarak karşılanır.

Solon öncelikle toplumsal sorunların en baş­ta gelenine, yani borç köleliğine el atıp kaldıracaktır. Solon’un en büyük yeniliği yurttaşları soylarından çok, tabi oldukları vergi dilimlerine, yani gelir ve servetlerine göre yeniden tasnif etmesi ve ait olunan vergi dilimi büyüdükçe yurttaşları daha fazla siyasal hak sahibi kılması olmuştur. Buna göre, yoksul köylüler ve kentli emekçiler gelir ve servet sıralamasında sonuncu olduklarından, vergi diliminde de en sonda yer almaktadır. Bundan ötürü de zengin yurttaşlara göre daha az, daha önemsiz siyasal haklara sahip olmaktadırlar.

Atina’da yurttaşların siyasal haklarını kullanımı çeşitli kurumlar aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bunların başında da krallık yıkıldıktan sonra, yürütme işle­riyle görevli olan ve soyluların elinde bulunan arkhon’luk gelmektedir. Ayrıca arkhon’luk dışında, strategos’luk (komutanlık) gibi yüksek devlet görevlileri söz konusudur. Solon bu kurumların yanı sıra diğer kurumlara da müdahale eder.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.