İbrani Medeniyeti (uygarlığı), Mezopotamya’da var olmuş Sami ırkına mensup İbraniler tarafından oluşturulmuştur. Hz. Davud önderliğinde Kudüs’ü başkent yapmışlardır. 1948 yılından beri İsrail devleti olarak anılmaktadırlar. M.Ö. 1500’lerde Sina yarımadası ve Fırat ırmağı arasındaki..
İbrani Medeniyeti (uygarlığı), Mezopotamya’da var olmuş Sami ırkına mensup İbraniler tarafından oluşturulmuştur.
Hz. Davud önderliğinde Kudüs’ü başkent yapmışlardır. 1948 yılından beri İsrail devleti olarak anılmaktadırlar. M.Ö. 1500’lerde Sina yarımadası ve Fırat ırmağı arasındaki bölgeye yerleşen İbraniler, Sami ırkındandır.
İbraniler, Davud (M.ö. 1010 – M.ö. 970), önderliğinde monarşik devlet kurarak, Kudüs’ü krallığın başkenti yaptılar. (MÖ. yklş. 1000). Hz. Davud, dindar büyük hatip, müzisyen ve şairdi; bir doğulu hükümdar olarak hüküm sürdü. Onun hükümdarlığını Yahudiler pek beğendi.
İbrani Medeniyetinde, Davud, ölünce yerine oğlu Süleyman (yklş. M.ö. 970 – MÖ. 931) geçti. İbrani Medeniyetinde, Süleyman döneminde Mezopotamya’da keşmekeş sürüp gidiyor. Babil, Asur’un önünde çabalayıp duruyordu. Parçalanmış Olan Mısır’da, krallar ve papazlar (din adamları) iktidar için birbirleriyle çatışıyorlardı. Teb artık dini başkent olmadığı için siyaset merkezi, deltaya doğru yer değiştirmişti. Nil Vadisi, kendi feodalitesinin kurbanı olmuştu.
Kral Süleyman işte bu şartlara uygun olarak devletini, ticaret faaliyetine yöneltmeyi düşündü. Fenikeli tacirler onu desteklediler. İsrail ile yapacakları İttifak onların Kızıl Deniz ve Hindistan ile kuracakları ilişkileri de kapsamına alıyordu. Tir tacirleri ile anlaşmaya varan Süleyman İsraillileri, Akdeniz ticareti ile bağlantılı olarak, doğu ticaretine
teşvik etti.
İbrani uygarlığında, merkezi devletin güçlenmesi ve Kudüs’ün ön plana çıkması, Yahudiler arasında bir kopuşa yol açtı.
Bu durum sonucunda:
Kardeş kavgalarıyla zayıf düşen bu iki krallık, yeni güçlenen Mezopotamya imparatorlukları karşısında ezildi. Asur Kralı II. Sargon, M.Ö. 721’de Samiriye’yi yıktı. Babil Kralı II. Nabukodonosor MÖ. 597de Kudüs’ü aldı. II. Nabukodonosor M.Ö.587’de şehri cezalandırmak için geri döndü: şehir, tapınağıyla birlikte yıkıldı, soyluları göçe zorlandı (ilk diaspora – kopuntu veya Babil sürgünü).
Göçe zorlananlar, M.Ö. 538’de Yahuda’ya dönebildiler. Bir kısmı İse 2000 kilometre karelik küçük bir arazide, bir başrahibin hüküm sürdüğü bir din devleti kurdu. Bu devletin başkenti olan Kudüs, yavaş yavaş tapınağım yeniden inşa etti: diğer ulusların içinde dağılmış Israil oğulları için bir dini merkez haline geldi.
İsrailliler birinci yüzyılda Romalılar tarafından bir kez daha dağıtılırlar. İsrailliler oldukça uzun sürgünden sonra 1948 yılında eski yurtlarına dönerek, İsrail Devletini kurarlar.
En önemli yapıları M.Ö. 969 da yapılan Hz. Süleyman tapınağıdır. Yahudilik ilk tek tanrılı dindir.
Tanrı (Yahova) Tevrat’ı Hz. Musa’ ya göndermiştir. Tevrat’ın esasını on emir oluşturur. Talmud Tevrat’ın tefsiri görünümündedir.
Sina dağında Tanrının; Musa’ya emirlerini bildirdiğine inanılır. Bu emirlere On Emir denilir ki Yahudiliğin anayasasıdır:
İsrail dininde bu on emir, din ile ahlâkı birleştirir ve Yahudi kavmine sosyal bir düzen vermeyi amaç bilir. Yahudilikte kurban merasimi de önemli yer tutar.