Yunan Mitleri ve Astroloji (3)

Yıldızlar ve Mitler “Olimpus’un hükümdarı, Zeus” üzerine olan makalemizde de söylemiÅŸ olduÄŸumuz gibi, astrolojinin evreni hayal edilenlerin dünyasından etkilenir. Hayal edilenlerin bu dünyası, geçiÅŸin ol****duÄŸu yer, karşıtlıkların baÅŸladığı ve aykırı..

Yunan Mitleri ve Astroloji (3)
Yayınlanma: Güncelleme: 15 views

Yıldızlar ve Mitler
“Olimpus’un hükümdarı, Zeus” üzerine olan makalemizde de söylemiÅŸ olduÄŸumuz gibi, astrolojinin evreni hayal edilenlerin dünyasından etkilenir. Hayal edilenlerin bu dünyası, geçiÅŸin ol****duÄŸu yer, karşıtlıkların baÅŸladığı ve aykırı durumların yaÅŸantısına olanak veren dü****ğüm, sembolün hayata geçtiÄŸi yer ol****duÄŸundan, bu alan, bizi karşıtlıklar içinde uyumun doÄŸal ustası, aracı Hermes’e özel****likle yaklaÅŸtırır. Bir kez daha aynı zamanda gezegenler tarafından sembolize edilen psikolojik iÅŸ****levleri de ifade eden kozmos ve astrolojinin yapılarının görüntülerle canlandırdığı, dün****yanın doÄŸusuyla ilgili görüşü ifade eden mitlere baÅŸvuracağız. Böylece birbiri ardına MERKÃœR gezegenin astrolojik özelliklerine ve Yunan mitleri çerçevesinde HERMES’İN iÅŸlevine ulaÅŸacağız. Boyutlarının küçüklüğünden dolayı çıp****lak gözle nadiren görülebilen Merkür gü****neÅŸe en yakın gezegendir. Dünyadan ba****kıldığında Merkür güneÅŸten 28 ‘den fazla uzaktır. Merkür ortalama olarak 3 ay 15 gün geriye dönüktür ve yörüngesel iler****lemesi günde ortalama 3 dir. Ay Dünya’nın yörüngesinin içinde ve dışında deÄŸiÅŸerek dönerken, Merkür kâh geride kalarak kâh ileri giderek, yılda üç kez GüneÅŸ’e doÄŸru gider sonra da Dün****ya’ya doÄŸru yaklaşır. Merkür ve Ay aynı zamanda güneÅŸ enerjisini dağıtan et****kenlerdir. GeleneÄŸe göre Merkür ruhu, manevi olanı ve sinir sistemini olduÄŸu kadar aklı ve fikirlerin sözle ifadesini de temsil eder****ken, Ay’ın bellekle baÄŸlantısı vardır. GüneÅŸten hemen önce doÄŸup ÅŸafakla beraber kaybolmasına veya gece göğünde batı ufkunun hemen ya****nında parlamasına raÄŸ****men ve GüneÅŸi, al****gılama çizgimizin he****men altında takip etse bile Merkür, hiçbir za****man baÅŸucunda gö****rünmez. Merkür aynı zamanda hem sabah hem de akÅŸam yıl****dızıdır. GüneÅŸe yakınlığı, boyutlarının küçüklüğü ve hareketliliÄŸi analojik olarak bir takım özel****liklerin ona atfedilmesinin te****melindeki nedenlerdir. Ä°ÅŸlevleri pratik zeka ve ifade biçimleri, uyum, akıl, ustalık, ya****yılma, yumuÅŸaklık, hız ve anlayıştır. Aracılığı, insanları, çevreyi, ticareti, zekayı, bilimi, eÄŸitimi, pratik zekayı, seyahatleri, ile****tiÅŸim ortamlarını, genç****liÄŸi, uçuÅŸu, edebiyatı, söz söyleme sanatını, kurnaz insanları, ki****tapları, gazeteleri, tüm yayınları, söz****leÅŸmeleri, tartışmaları simgeler. Meteorolojik bakış açısından ba****kıldığında Merkür’ün rüzgar üzerinde etkisi vardır. Mineraller dünyasından cıva, akik ve alacalı akikle iliÅŸkilidir. Renkleri gri ve açık mavidir. Bitkilerin dünyasından ÅŸifalı bitkilerin yanında lavanta, nane, mine, kediotu, melisa, kahkaha çiçeÄŸi, anason ve papatyayı yönetir. Hayvanlar ve bö****ceklerden ise: maymun, papaÄŸan, tilki, sincap, saksaÄŸan, kırlangıç, kelebek ve bazılarına göre çalışkanlığı ve zekası nedeniyle arı ve karınca. Anatomik ve patolojik açıdan ise: akciÄŸerleri ve sinir sistemi, larinks ve dili yönettiÄŸi gibi kollan, el ve ayaklan yönetir. Ayrıca bağırsaklar ve si****nirsel sorunlarda etkisi vardır. BaÅŸlıca hastalıkları solunum sis****temine ait olanlardır. Acı vererek kabızlığa, nevraljik aÄŸrılara, nevrosensoriyel sorunlara hat****ta deliliÄŸe yol açar. Sürmenaja neden olabilir. Zihinsel ve spiritüel alanlarda entellektüel ye****tenekleri canlandırır. Bu merakın, becerikliliÄŸin, mantık yürütmenin ama aynı zamanda belli bir sezgi ve nesnelerin an****lamı konusunda hemen harekete geçen dolandırıcılığın gezegenidir. Bireyi sonsuza dek genç tutan bir öğrenme açlığı verir. Kendini baÅŸkalarının yerine koyma konusundaki yeteneÄŸi sayesinde mükemmel bir tüccar, aktör veya bazen mizahçı olabilir. Biraz bozulmuÅŸ, dağınık ve moda “rüzgarlarından” etkilenmeye eÄŸilimli olan biç iradeye sa****hiptir. Diller, düşünce ve duyguların iletilmesi ko****nusunda yeteneklidir, iyi bir belagat yeteneÄŸi saÄŸlar ve mükemmel bir ÅŸekilde iletiÅŸim kurmaya olanak tanır. Duygusal alanda man****tığın sözü geçer. Sahip ol****duÄŸu seçkin duygusallık güçlü kösnüllüğe hiçbir za****man izin vermez. Duy****gulan yüzeysel ve de****ÄŸiÅŸkendir. ToplumsallaÅŸma yeteneÄŸine Merkür sorunları ortadan kaldırma ye****teneÄŸine sahip mükemmel bir diplomat olabileceÄŸi gibi, tam aksine bir fitne yayıcısı da olabilir. Bu gezegenin güçlü etkisinin yanı sıra baÅŸka gezegenlerden de etkilendiÄŸi için Merkür insanının portresini çizmek zordur. Ancak ifadeli bir yüz, meraklı ve dikkatli gözler, çevik ve abartılı jestler, hızlı, rahat ve ikna edici sözler bazı özellikleridir. Top****lumda nasihat vermeyi seven anlatıcı ro****lünü üstlenebilir. Merkür’ün meslekleri ÅŸunlardır : ede****biyatçı, gazeteci, editör, yayıncı, kü****tüphaneci, bilgin, istatistikçi, geometri bil****gini, yapı ölçücüsü, diplomat, konferansçı, sekreter, tüccar ve satıcı. BecerikliliÄŸi ve pratik zekası sayesinde baÅŸarıya ulaşır. Se****batsızlığı ve projelerinin dağınıklığı ne****deniyle baÅŸarısız olabilir. Kusurları dağınıklık, manevi den****gesizlik, unutkanlık, yalancılık, kurnazlık, dolandırıcılık, gevezelik, iftiracılık, sinirlilik ve deliliktir.

Tanrı hermes’in yunan mitlerine göre iÅŸlevleri ve özellikleri

Genç ve Eski Tanrı
Hermes büyük olasılıkla Trakya kökenli çok eski bir Tanrı olup özellikle Arkadia çobanlan tarafından onur****landırılmıştır. Arkaik çaÄŸ****daki AnaTanrıça kültleriyle, yeni Ural kaynaklı Hint Avrupa mitleri arasında aracıdır. Hermes’in ayinleri ar****kaik ve neolitik kültlerin mirasçısıdır. Efsaneye göre, Hermes, Arkadia’da (Zeus’la Artemis’in avcı kızlarından Kallisto’nun oÄŸlu Arkas’ın krallığındaki bölge) bir maÄŸaranın dibinde Zeus’la nympha(su perisi) Maia’nın iliÅŸkisinden dünyaya gel****miÅŸtir. Hermes’e baÄŸlı olan alan dağın kal****bindeki maÄŸaradır, bu bir dölyatağı, görünmeyenin ortaya çıkarıldığı yerdir. Pelasgos (Akdeniz yöresiyle Yunanistan’da oturan en eski soyun adı) ve Orfik (Orpheus’a baÄŸlı din hareketi) kozmojeniye göre Merkür gezegeninin Titanları Metis ve Koios’tur. Metis Atena’nın annesi ve Zeus tarafından yutulan kurnaz zekadır. Kuvvetin ötesinde yapabilme ye****tisini getiren bu zekadır. Ä°kizler burcunun naipleri Dioskur’lar(Leda’nın oÄŸulları, Zeus’un delikanlıları), Kas****tor ve Polluks ile de baÄŸlantılıdır. Bunlar gece ve gündüzün ikiliÄŸini, at yetiÅŸtiricisiyle boksörü, ölümsüzü ya ölüm****lüyü simgeler. Karşıtlıklarla ulaşılan uyu****mun kefilleri olup ufkun DoÄŸu Batı aksını çizerler. Ölülerin koruyucusu ve görünenle görünmeyeni baÄŸlayan kapının bekçisi oldukları kadar bir mezarcı rolüne de sa****hiptirler. Hermes, özellikle insani ve hayali öğe****lerin koruyucusu olan tanrısal güçtür. O, içsel sınamanın tanrısı olup, tüm nes****nelerin sınırlarını belirler, doÄŸru iliÅŸkileri kurar ve ‘nesneler arasındaki bağı gözler önüne serer. O gerçeÄŸi bilir, “bu tehlikeli bir dost****tur.”

Düzen ve Düzensizlik
Hermes, bir ortalık karıştırıcı, bir mad****rabaz, bir eÅŸkıyadır. Bir alanın düzenlenmesini temsil edebileceÄŸi gibi aynı zamanda düzen bozucu da olabilir. Zaman, zaman düzen, zaman. zaman da dü****zensizliktir. Yoldan çıkarıcı ve bilinemezdir. Bu duygu gizlediÄŸi onun gidiÅŸinde vardır: Apollo sürüsünü ararken yaÅŸananlar bu****nun örneÄŸidir. O sabah doÄŸmuÅŸ olan Her****mes, abisinin tanrısal sürüsünü bir eriÅŸ****kinin gücüyle çalar. Ancak Apollo ona an****nesinin ininde hesap sormaya geldiÄŸinde, onu yeni doÄŸmuÅŸ bir bebek gibi sıcak kun****dağında bulur. Silen’ler (Kocalmış satir’lere genellikle verilen ad) ço****cuk ve inekler tarafından bırakılan izleri takip ederken, izler karışır, birbirine girer: başı ve sonu ol****mayan gerçek bir labirent gibi. Homerik destandan öğ****rendiÄŸimize göre Hermes iÅŸa****retlerin sırasını ters çevirmiÅŸtir: inekleri geri, geri yürütmüş, oradaki çalı çırpıyı ayağındaki sandalların altına örerek ayak izlerini silmiÅŸtir, iÅŸte Hermes’in kurnazlığı böylesine bir kurnazlıktır, tuzaklar ve entrikalar kullanarak ustalaÅŸmıştır. Tüm yol****lan kullanarak durumlardan kurtulur, rol****leri ters çevirir, rakiplerinin karşısına ge****çer. Olimpus’un on ikinci tanrısı olmasını saÄŸlayan da Metis, yani kurnaz zekasıdır. Zeus’un onu kurallı düzensizlik olarak ka****bul etmesini saÄŸlayan da odur. Aynı zamanda hırsızların, insanların pa****yına sorumluluklarının. müdahalesi ol****madan düşenlerin de tanrısıdır, Sisam adasındaki Hermes Charidatos ÅŸenliÄŸi sı****rasında hırsızlık ve talan serbesttir. Kadın düzenleri, yalanlar, çıkarcı sözler ve aldatıcı mantıklar dahil olmak üzere tüm kurnazlık ve kötülükleri korur. Ancak Hermes’in hırsızlığı sezgiyle de baÄŸlantılıdır. Çünkü hermetik inisiasyon için yiyeceÄŸini kendini belli etmeden bu****labilmesi gerekir. Bu ustadan esin bek****lenmeyen bir yoldur. Aday, dağınık par****çalardan baÅŸlayarak tanrılarla bir****leÅŸmesine kadar bilgiyi yeniden kurmak zorundadır. Hırsızlık, ruhun konsantrasyonuyla sentez ve sıçramadan oluÅŸan bir hır****sızlıktır. Entellektüel bir hırsızlık baÅŸlatmaz. Bu geliÅŸmenin pedagojisidir. Ancak, kurnaz yeteneklerini aynı za****manda tanrıların, özellikle üç dünya arasındaki habercisi olduÄŸu Ze****us’un da hizmetine sunar. Bu ÅŸe****kilde Triseps’tir: üç dünyayı, göğü, yeri ve yeraltını birleÅŸtiren. Zeki eylemleri Typhon’un esiri olan ve sinirleri alınan Zeus’u kur****tarmasına olanak tanımıştır. Devi unutmuÅŸ, Zeus’un sinirlerini yerine koyarak ona güçlerini geri ver****miÅŸtir. Böylece bu “küçük tanrı” kendini Olympos’ta vazgeçilmez hale getirmiÅŸtir. G. Durand’ın dediÄŸi gibi “en aÅŸağı ve en küçük olanın gücünü” cisimleÅŸtirir. Küçük ama güçlü olan bir ci****nin gücüne sahiptir.(l) Sofistike ve kar****maşık bir mekanizmayı durduran kum ta****nesi veya içinden çıkılmaz bir durumu çö****zen hayal gücü irkilmesi gibidir.

Beklenen ve Beklenmeyen Aracı
Çoban ve yolcuların tanrısı, yol iÅŸareti olarak kullanılan “taÅŸ yığınlarının (Herma) mucidi, kurnazlık ve hırsızlığın tanrısı ama aynı zamanda deÄŸiÅŸ-tokuÅŸ ve söz****leÅŸmelerin ustası, sözleriyle kurnaz yü****rüyüşüyle de kalleÅŸ olan, psikopomp (ruh****lara kılavuzluk eden) ve aynı zamanda da Zeus’un habercisi ve son olarak da uyku tanrısı olan Hermes’in adı tanrısallığa eri****ÅŸiminin kiplerini belirleyen hareketliliÄŸine ve bilinmeyenler uzayına yazılmıştır. (2) Hermes yolların üzerinde iz bırakandır. Yol kavÅŸaklarına çakılı olan iki veya dört baÅŸlı Hermes formları yönleri gösterir ve parkurları sınırlar. Bu yer deÄŸiÅŸtirmelerin kılavuzu, evlerin kapılarında ise ‘ bü****tünlüklerinin koruyucusu ve kapı tok****maklarının tanrısıdır. Yollan ilk açan odur ve bunu yaparken de yol gösteren iÅŸa****retleri bırakır. Yeni ülkeler açan bir ma****ceracıdır. Apollo’nun sürüleriyle ovayı ge****çerken ,de böyle yapmıştır. Tek başına yo****lunu açmıştır. DoÄŸası her zaman belirsizdir çünkü ço****banların ve sürülerin koruyucusu olduÄŸu kadar hırsızlıkların da koruyucusudur. DeÄŸiÅŸ-tokuÅŸu mümkün kılar ve yer deÄŸiÅŸikliklerine iÅŸaret eder ama aynı za****manda her an açılmayı bozabilecek olan kaygılandırıcı figürdür. Her zaman hareketli olan Hermes’, mal****ların, kelimelerin ve rollerin dolaşıma gir****mesini destekler. Ancak bunda her zaman tehlike payı vardır. Yunanlılar çok az çabayla elde ettikleri iyi buluntulara Hermes’ten dolayı “Hermaion” derlerdi. An****cak bu ÅŸansın kötü darbeleri için de ge****çerliydi. Malların dağıtıcısıdır ancak cö****mert olduÄŸu kadar cimri de olabilir ve sü****rüleri çoÄŸaltabileceÄŸi gibi azaltabilir de. Bir kazanç peÅŸinde koÅŸarken “Hermes bizimle” denir. Apollo’nun ona flütüne kar****şılık verdiÄŸi üç altın yapraktan yapılma ve her türlü beladan koruyan muhteÅŸem zen****ginlik ve bereket asasıyla zenginlikleri ge****tirir. Ara yerdeki bir alanda sürekli olarak hareket eder ve burada aracıdır. EvliliÄŸin, seyahat veya sözlerin baÅŸlangıcında, Olympos’la Hades arasında Hermes her zaman iki tarafın arasındadır: Mutlu ve psi****kopomp laf taşıyıcı, Olympos’tan gelen emirlerin iyi niyetli uygulayıcısı veya ölümden dönmeden kararların uy****gulayıcısı, bir evrenden diÄŸerine mü****kemmel bir hareketliliÄŸe sahiptir ve sı****nırların geçilmesini saÄŸlar. Varlıklar arasında iletiÅŸimi saÄŸlayarak onların arasındaki sınırları aÅŸar ama bu aynı zamanda dünyalar arasındaki sınırlar için de geçerlidir ve karşıtlıkları akıl almaz ÅŸekilde birleÅŸtiren bu hayali boyutta sü****rekli olarak yer alır. Bu nedenle saati köpeklerin saatiyle kurtların saati arasında, gündüzle gece arasında, görünmeyenden görülebilene ve görülebilenden görünmeyene geçilebilen ÅŸafakların ve alaca karanlıkların o büyülü anındadır. Ruhlarımızın cehaletten bil****geliÄŸe, bilinçaltımızın koyu karanlıklarında yer alan bir bilinmezin birdenbire anlaşılmasına geçiÅŸini de o baÅŸlatır. Ölümlülerin arasında hatta zaman, za****man ocağın külleri arasında saklanarak yaÅŸayan Hermes’in, bakire bir tanrıçayla içli dışlı olduÄŸu söylenir. Hestia, evler için merkezi önemi olan, insan türünün ha****rekete geçtiÄŸi ve organize olduÄŸu nokta olan ateÅŸin gücünü simgeler. Fırının bu ka****palı ve yerleÅŸik alanına Hermes, kendi açık, hareketli, geçiÅŸli, sürülerin, insan ötesinin, ayaküstü zenginliÄŸin, ticaretteki paranın faiz getirmesi gibi ço****ÄŸalanın zıtlığını getirir. Seyahate ait ve be****lirsiz olan bu zenginlik, çoÄŸalır ve azalır, görünür ve kaybolur. Kendisine bırakılan marjinal tanrısal bil****giyi de aynı alanda uygular. Achai’da Pat rai yakınında Hermes garip bir ÅŸekilde Hestia ile baÄŸlantılıdır. Burada ortasında gi****yinik bir Hermes’in bulunduÄŸu bir genel alan vardır “Agora”: burada Hermes’in tan****rısal bilgiler sunduÄŸu söylenir. Ancak bu****rada, sakallı ve taÅŸtan yükselen tanrının tam karşısında bir Ocak sunağı, bir Hestia sunağı vardır. Karanlık çökerken, Her****mes’in saatinde, tanrıya baÅŸvuracak olan buraya gelir. Hestia için, sunağının üze****rindeki yaÄŸ lambalarını ve tütsüyü yakar ve bir metal para bırakır. Ardından hareketsiz Hermes’e döner ve kulağına so****rusunu sorar. Ardından bu halk alanından kulaklarını kapatarak çıkması gerekir. Kulaklarını açtıktan sonra duyacağı ilk ses Hermes’in sesidir: hareketin sesi, kuÅŸların uçuÅŸu, sözlerin gürültüsü, yaÅŸanan alanı dolduran veya dolaÅŸan tüm gürültüler, konuÅŸmalar, gök gürültüleri. DuruÅŸu ve varlığında olaÄŸanüstü bir-ÅŸeyler vardır. Bir toplulukta sessizlik ol****duÄŸu zaman “Hermes geldi” demeyi unut****mazlar. Hermes etkili bir ÅŸekilde geceye ait bir ruhtur. Phasis’liler Hermes’in geceye ait gücüne uyumadan önce günün en son su****nusunu ona yaparak tapınırlardı. Büyülü ve yıpranmış asasıyla Hermes uyanıkları uyutur, uyuyanları uyandırırdı. Ona “rü****yaların yöneticisi” denirdi. Bu nedenle önemli bir rüyadan sonra ona teÅŸekkür edilir. Gece ruhu olarak ölü ruhlar ve onların krallığıyla iliÅŸki içindedir. Åžapkası Hades’in ÅŸapkasıdır. Ölülerin ruhlarına yeraltı dün****yasında rehberlik etme gücüne sahiptir ve ölü ruhları ışığa ulaÅŸtıracağından dolayı ona “psikopomp”(ölüler dünyası ile ilgili) denir. Hades’ten inerken Kerberos adlı kö****pekle savaÅŸacağından dolayı bu görevde Pelops, Euridike, Persephone ve Herakles’i izler. Antesteries’in son gününde, ölülerin ba****şı olarak, onların dönüşünü saÄŸlayacağı ve onları gösteriÅŸli bir ÅŸekilde tanrı yanıtına ulaÅŸtıracağından dolayı yeraltı dünyasının Hermes’ine kurban verilir. Anlaşılmaz simyacı ve hermenötik (sembol ve metinleri tercüme etme bilimi) filozof eÄŸer “anlaşılmaz ÅŸeytani-rasyonalite ötesi yeraltı dünyasıyla hermetik semavi-rasyonel üst dünya” arasında baÄŸlantı kurabilecek bir tanrı varsa bu Hermes’tir. Sonuç olarak onun bütün gidiÅŸi anlaşılmaz ve simyasaldır, bütün çalışmaları ışığı ko****yu karanlıklara çekmek ve bir kez daha aydınlık, olanı karartmaktır. Ne düalist ne de manikeisttir, (M.S. 3 ve S.yy.lar arasında raÄŸbet bulan hem Al****lah’a hem ÅŸeytana inanan bir mezhebe ait) mantığı iyinin ve kötünün zıtlıklarını bir araya getirme gücüne sahip üçlü bir mantıktır. Arkaik tanrı Hermes bazen varlığın ka****pılarında bekçi (çoban köpeÄŸi) bazen de hırsız (varlığın kurdu) olarak görünür: çün****kü kimse hırsızdan daha iyi bekçi olamaz. YaÅŸanan ilkel mitler soyut mitler haline geldikçe yaÅŸayan fikirlerin arketipleri tipoloji ve azaltıcı ideolojilerin doÄŸduÄŸu “fi****kirsel tiplere” dönüşür. Böylece yüksekle alçak, ışıkla koyu karanlıklar içsel ve dış****sal, varlıkla yokluk arasındaki ayrılma meydana gelir ve Hermes artık iletiÅŸim kurmazken felsefeyle simya arasındaki ay****rılma da vuku bulur. Böylece, zamanla resmi rasyonalist fel****sefe simyasal-kapalı kültürü bastırır ve sapkın ilan eder: laik ve felsefi olduÄŸu ka****dar teolojik ve kiliseyle ilgili olan ataerkil batı rasyonalizmi doÄŸayı ve rasyonel ol****mayanı ya da yüzüstü bırakılanı yeniden entegre etmeyi amaçlayan sembolik bir praxis veya teoriye göre aÅŸağılık bul****duÄŸunu aforoz etmiÅŸ ve mitlerin alanına sürmüştür” (4). Zıtlıkların birleÅŸmesinin gizi kabul tö****renlerinin enerjik (simyasal-kapalı) iÅŸlemlerinde gerçekleÅŸtirilir. Lapis tarafından cisimleÅŸtirilen birincil maddeyle örtünmesi sırasında gölgesiyle bir araya gelmesini saÄŸlayan bir analiz-sentez yordamı baÅŸlatır: kendi kendine çözünme, mater materia(ana madde)’nın baÄŸrında bozulma, ve yeniden doÄŸuÅŸu ön****görerek ölüm. Simyasal eserlerin tamamı bozulmanın içerisinde yer alır ve çö****zülmeyi takip eder. Opus günışığından gü****neÅŸe çıkışı veya ana karnındaki ka****ranlıklardan sonra bilincin yenilenmesini baÅŸlatan bir geçiÅŸtir. Bu doÄŸuÅŸ, felsefe taşı gibi, karşıtların birliÄŸinde (bilinç ve bi****linçaltı), varlığın arketipinde, dünyanın Ruhuyla Kendisi arasındaki buluÅŸmada gerçekleÅŸir. Hermes simyada kafası (bilinç-iyi) kuyruÄŸunu (bilinçaltı-kötü) yut****maya çalışan yılan Ouroboros’u sim****gelediÄŸi gibi ve içkin tanrısal gücün kah, iyi kah kötü olması gibi katı ve sıvı haliyle cıvayı simgeler/ Kafası saÄŸda ve solda ola****rak gökyüzü ve yeryüzünün birleÅŸmesini, ÅŸeytanlarla meleklerin bir araya geliÅŸini, erkek-fallik ve diÅŸi-ÅŸeytani cinselliÄŸini yönetir.(5) Ä°ÅŸte bu nedenle bazen Zeus’un bazen de Hades’in habercisidir. Ölümün yalıyarlarlarından beri hayatı yeniden yaratan ve kapalı koyu karanlıklardan hermenötik (simgeler ve metinlerin yorumlanması bi****limi) ışığı çıkaran yaratıcının sembolüdür: bu karanlıklar ki kendi paylarına ışığı kar****şılar, yakalar ve bağırlarında konuk ederler.
İnsanların ve tanrıların arkadaşı
intihallerine raÄŸmen bakışları durudur. Asla utanç içinde deÄŸildir. DoÄŸru fırsatların ustasıdır ve kendini sevimli kılmayı bilir. Hermes’in lütfü ona pek çok yetenek ve tekniklerini borçlu olan, ayinler ve kur****banlarla baÅŸlayan yaÅŸantıdan seçkinlik ve jimnastiÄŸe ulaÅŸan insanlar için bir dürtüdür. Hermes’e iki odun parçasıyla -kuru nar aÄŸacı odunu üzerinde bir defne dalı- kutsal ateÅŸi ilk yakan olma özelliÄŸi mal edilir. Defne dalı dikey aks olarak görünenle gö****rünmeyen arasındaki baÄŸlantıyı saÄŸlarken (defne aynı zamanda Apollo’nun bit****kilerinden biridir) nar ise (yatay kök) ateÅŸin ve dolayısıyla görünmezin ruhunun cisimleÅŸmesiyle baÄŸlantılı bir bitkidir. Her****mes ayrıca onları On iki Olimpik tanrının ÅŸerefine 12 parçaya bölerek ve dumanı tanrılara sunarak Apollo’nun ineklerinin ilk kurban ediliÅŸini gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Böylece insanların kendilerini görünmeze baÄŸlayacakları ayinsel yaÅŸantıyı düzenleyerek kutsal ile kutsal olmayan arasında bir köp****rü yaratır. Geleneksel olarak anlatılana göre tur****naların Y ÅŸeklindeki uçuÅŸundan et****kilenerek, temel ÅŸekilleri hazırlayıp ka****lıpların ÅŸeklini onlara vererek üç Parkaya (Parkalar, Roma dininde kader ve ölümü simgeleyen tanrıçalar, Moiralar la bir tutulur.) alfabenin hazırlanması sırasında yardımcı olur. Astronomiyi, müzik çi****zelgesini, boks ve jimnastik sanatlarını, ağırlık ve ölçüleri (bunların bir kısmı Palamedes’e atfedilir), zeytin aÄŸacının aşı****lanmasını ve tabii ki güzel sözlerle büyüleme sanatını icat eder. Bazı kaynaklarda Hermes’in kaplumbaÄŸa kabuÄŸu ve sığır bağırsaklarından yaptığı lirin yedi teli olduÄŸu söylenirse de bazılarında mevsimlere karşılık gelen üç telden diÄŸerlerinde de yılın dört çeyreÄŸine karşılık gelen dört telden ve bunların sa****yısının yediye Apollo tarafından çı****karıldığından bahsedilir. Hermes flüt ve liri Apollo’ya verince, bir görev deÄŸiÅŸikliÄŸiyle Apollo müzik tanrısı, Hermes ise sürülerin bekçisi oldu. Hermes’te aydınlığa ve bazen de gecenin sakladıklarına, cazibe ve tatlılığa ait ne varsa bunları tellerin veya flütün büyülü ve tatlı sesinden baÅŸka hiçbir ÅŸey da****ha iyi ifade edemez. Homerik destanda Apollo, Hermes’in icat ettiÄŸi müzik aleti için ÅŸunları söyler : “Gerçekten, de bu üç kere kârlı: neÅŸe, aÅŸk ve tatlı gevÅŸeklik!”.

Hermes-Merkür’ün Yeni Yüzü
Gilbert Durand Hermes mitinin 7 farklı kez patlak veriÅŸinden söz eder. Bun****ların üçü ilk çaÄŸlarda (Mı****sır, Eski Yunan ve Ro****ma’da), dördü de bizim batı uygarlığımızda yer alır: 13. yüzyılın sonunda, 16. yüz****yılda, 18. yüzyılın sonlan-19. yüzyılın baÅŸlarında ve 20. yüzyılın sonlarında 13. yüzyılın sonları ve 14. yüzyılın baÅŸ****larında olan birincisi Gotik Rönesans dö****nemine aittir. Bu dönemde Hermes “bi****limsel araÅŸtırmaların” tüm kimyasal, bi****limsel ve ruhsal dönüşümlerin koruyucusudur. “Merkür “merküryen”dir ve Eser’in aracısıdır” ve bu simyacılar kadar ünlü simyacı Büyük Albert’in çırağı Aquina’lı Tomas tarafından da meÅŸrulaÅŸtırılmıştır. Ä°kinci ortaya çıkış 16. yüzyılda Hü****manistlerledir. Burada Merkür “Merkür, Fi****il, Logos, seçkinlik Hıristiyan bir teolojinin optiÄŸinin aracısı haline gelmiÅŸtir” diyerek allegorize edilir. “Merkürsel” olarak anı****lır ve büyük kıtalararası ticaret kadar ruh****ların ticaretini de yönetir. Bu “versayizm” yüzyılında Apollo’yla karıştırılarak daha rasyonel hale gelir. 18. yüzyılın sonu ve 19. yüzyılın ba****şındaki üçüncü patlaması, Merkür örtülü olan ve sırları çözülen haline geldiÄŸinden belirsizliklerle doluydu. Mısır’ı ve onun sır****larını yeniden keÅŸfettikleri bu dönem gizli derneklerin dönemiydi. Bu gizli der****neklerde sır önce bir soytarılık olup ar****dından çözülüyordu. Bu gizli derneklerin sırlarını çözmek zevkli olduÄŸundan sayıları artıyordu. Belirsizlik Aydınlıklarda rol oy****nayan bu zamanın bazen de kendini gizlere adamasındaydı. Son olarak, dördüncü ortaya çıkış 20. yüzyılın sonlarında Hermes’in geri dönüşüyle oldu. “Za****manımızın büyük epistemolojik devriminde ye****niden ortaya çıktı.(…) Hubert Reeves’in dediÄŸi gibi bilimsel amaç artık bir nesne deÄŸil ama merküryen ilkelerin temelinde yatan bir harekettir.” Åžu ana kadar her ÅŸey mutasyon ve iliÅŸkinin alanında olmuÅŸtur. “Fi****zikçi veya psikolog zamanımızın bütün bil****gin ve araÅŸtırmacıları, içsel araÅŸtırmayı ta****nıdıkları bir aÅŸamadan geçmektedirler. Böylece Merkür’ün ruhların yöneticisi ola****rak ortaya çıkan psikopomp yönünü ye****niden buluyoruz”.

Merkür Gezegeni Kova Döneminde
“Bu uygarlık çağının insanlarından en derin varlığını, üç evrenin iliÅŸkisiyle ilgili bi****limini, çılgınca, küstahlıkları onları derin bir umutsuzluktan geçirerek anlaÅŸmaya vardırabilsin diye saklamaktadır. Onlara, ayırt etme yeteneÄŸi, zeka ve nüansların yerine şüphe ve ahlak bozukluÄŸu; içsel özgürlüğün ve ustalık yeteneÄŸinin yerine fi****ziksel ayrılma; gücün yerine kabalık; yar****gının güvenilirliÄŸinin yerine küstahlık; onu****run yerine kendini büyük görme çılgınlığı vermiÅŸtir” (…) Tanrıları ve ÅŸeytanları, ölümsüzleri ve hayaletleri ayırt etmekteki böylesine bir kapasitesizlik, varlığın ken****disi hakkında ve gizleri hakkında kay****gılanmadan biçimi arayan bir çağın üzerinde ağırlaÅŸan bir ilençtir”. 20. yüzyılın sonunda ortaya atılması gereken, eski zamanlarla yeni zamanlar arasındaki geçiÅŸi saÄŸlayan veya arkaikle yeni olanı baÄŸlayan, eskiyi olduÄŸu kadar moderni de tatmin eden, bilgeliÄŸe giden yolda aracı ve baÅŸlatıcı olarak Hermes’in-rolünü yeniden öğrenmektir. KardeÅŸlik ve Sorumluluk deÄŸerlerinin ve ArkadaÅŸlığın anlamının çok önemli olmaya baÅŸladığı bir devirde KardeÅŸlik ve Ar****kadaÅŸlığı (Kastor ve Polluks) simgeleyen Merkür eski önemini kazanacaktır. Öte yandan klasik dünyadan bize kalan felsefi söylemin ve rasyonalist bilimin geçersiz olduÄŸu bir zamandayız. Uranüs’ün avangardıyla Satürn’ün kay****naklarına dönüşünü baÄŸlayan Kova’nın anlaşılmaz enerjisinin müttefiki olan Mer****kür (13), arkaik mentaliteyi yeni za****manlardaki bilimsel araÅŸtırmayla döl****lenmiÅŸ olarak ortaya çıkarmayı mümkün kılar. Bilim ve arkaik mentalite tarafından getirilen yen içerikler, gizemli bir içeriÄŸin yeniden taşınmasını saÄŸlar. “Hermes’in dönüşü” daha holistik olan ve düalizmin ötesinde bulunan bilimin yeni ruhunun içerdiÄŸi arkaikliÄŸin dönüşüdür. Paradoksal bir ÅŸekilde, gerekli yeni kılıfı saÄŸlayan dinler veya eski deÄŸerlere baÄŸlı olarak kurulmuÅŸ dernekler deÄŸil ama tek****nolojiyle arasındaki ayrımı yapmayı öğrenmemiz gereken bilimdir. Merkür’ün enerjisi topluluÄŸun diÄŸer bü****yük gezegenleri olan Neptün ve Plüton’a müttefik olarak asıl olana dönüş için gö****rüntüler dünyasını aÅŸmayı saÄŸlar. Plüton’un enerjisi ölüme simyasal ba****kışın, bilincin Bütünlüğün ışığına yeniden doÄŸuÅŸu için yeniden entegre edilmesinde vazgeçilmez öğedir; Neptün’inki ise farklı kültürler, farklı ırk ve geleneklere sahip ama temelde ve ruhen birbirine baÄŸlı ve eÅŸit insanlardan oluÅŸan, gezegen çapında tek bir insanlık oluÅŸturduÄŸumuzun bi****lincine vararak ayrılık duygusunu aÅŸ****mamızı saÄŸlar. Zamanın esin ve verici mitik imgesi .bi****ze kendisiyle kaderi arasına dikilen ta****lihsizlikler denizini maharetle aÅŸmayı ba****ÅŸaran Ulyssess’i hatırlatır. Güçlü Hermes yolumuzu aç!

Hermes / Merkür :
Astrolojik ve Mitolojik Bağlantılar
Tanrılar ölümsüz ve çok mutlu olsalar da insan davranışlarına örnek olmaları açı****sından mitlerde yetenek ve kusurlarıyla anlatılırlar. Bu anlamda kusurlar enerjilerinin aşı****rı veya eksik kullanımından kaynaklanır. Eylem, düşünce ve duygularda doÄŸru ortamı bulmak için kusurları örtme kapasitesi bilgelik veya “erdeme” ulaÅŸtırır.

Yetenekler:

  • Elektrik
  • Sempati
  • Kurnaz zeka
  • Ustalık
  • Seçkinlik
  • Ä°letiÅŸim Hizmet Çeviklik
  • Kurban

Typhos’un esiri Zeus’a sinirlerini geri verir, insanlar ve tanrılar arasındaki arkadaÅŸlığı saÄŸlar. Apollo’nun sığırlarını çalar ve ustalıkla yok eder. Lir ve flütü icat eder. Büyüleyen sözlere ve tüm kalpleri açan söyleme esin olur. Tüccarlara ikna yeteneÄŸi verir. Zeus ve Hades’in habercisidir, üç dünyayı baÄŸladığı için ona Triceps derler. Sırasıyla Zeus, Ares ve Heracles’e yardımcı olur. Beden eÄŸitimi ve yumruk doÄŸuÅŸu sporlarında yöneten yorulmak bilmez bir ko****ÅŸucudur. Ayin ateÅŸlerini ve tanrılara ilk kurbanları o düzenlemiÅŸtir.

Kusurlar:

  • Dağınıklık
  • Belirsizlik Yalan
  • Hırsızlık

DeÄŸiÅŸken ve sevgisi hiçbirinde sabitleÅŸmeden teker, teker tüm nymphalara aşık olan bir mizacı vardır. Sürüleri korur ve çalar, ÅŸans oyunlarında ÅŸans veya ÅŸanssızlık verir. Apollo’nun ineklerini çalar ve bunu Apollo’nun ve Zeus’un karşısında inkar eder. Habercisi olacağında Zeus ona artık yalan söylememesini emrettiÄŸinde, Hermes artık yalan söylemeyeceÄŸini ama gerçeÄŸin tamamını da söylemeyeceÄŸini bildirir. OÄŸullarından biri olan Autolykos, dokunduÄŸu her ÅŸeyi görünmez yapma ve ya****kalanmadan küçük hırsızlıklar yapma yeteneÄŸine sahiptir. Sisam adasındaki Hermes Charidatos ÅŸenliklerinde hırsızlık ve talan serbesttir.
“Tanrılardan yaptığı hareketlerden birini saklamayı uman,
kendini aldatır.”

HoÅŸ Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Åžifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.